AK Partili Hasan Turan’dan Kılıçdaroğlu’na zehirli sözler…
14 Mayıs seçimlerine iki hafta kala AK Parti İstanbul Milletvekili adayı Hasan Turan, Haber7 muhabiri Yavuz Selvi’ye değerli açıklamalarda bulundu.
Tarlada gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Turan, “Yoğun vardiyada halkımızla buluşuyoruz. Esnafımızı ziyaret ediyoruz, vatandaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Hastalarımızdan sıhhatlerini istiyoruz, engellilerimizin yanındayız. “Gönüllerindeki yerimizi sağlamlaştıracak, bağımızı güçlendirecek tüm düzenlemeleri yapıyoruz. Aşkla emekle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
“GİTTİĞİMİZ HER YERDE BAŞBAKANIMIZ İÇİN DUA EDİLİYOR”
Turan, Cumhurbaşkanı’nın hastalanmasının ardından vatandaşların namaz kıldığını belirterek, “Rahatsız edildiği haber bültenlerinin niyetini hemen gördük ve öğrendik. Sanki milletimizin yüreği ağzında diye bir söz var ya bu Bir günlük istirahatin ortasında vatandaşlar bize hep ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı nasıl’ diyor. Hatta bazılarının biraz daha karikatürize ettiği, ‘Rabbim benim ömrümden al, onun ömrüne ekle’ diye bir cümle haline gelen dua bile var. Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti sınırsız ve geniştir.Onun böyle bir şeye ihtiyacı yoktur.Bu bir deyimdir.Onun hakkındaki görüşünü ifade etmek için samimiyetle söylüyorum.Rabbimin hazineleri de geniştir. Her Müslüman bunu bilir ve buna inanır, yani o kadar içten dua eder ki toplumumuz, milletimiz inanın bazen gözlerimiz yaşarır ve duygulanırız.
Mesela Üsküdar’da bir aileye uğradım. Bayburtlu bir teyze 84 yaşındaydı. Bu cümleleri kurarak bol bol dua ediyordu. Gittiğimiz her yerde insanlar dua ediyor. İşçilerimiz dua ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bugüne kadar yaptığı hizmetlerden dolayı minnettar olan, bu nedenle onun emeğini ve başarısını bilenler, Sayın Cumhurbaşkanımızı bu yolda asla yalnız bırakmazlar, her zaman takviye yaparlar. Hem fiilen destekleyerek hem de dualarıyla yanlarında olarak temellerini atıyorlar. Bu dualar sadece Türkiye ile sınırlı değil. Bir kişi umreden yeni geldiğini söyleyerek cumhurbaşkanımıza ve ümmet coğrafyasındaki Türkiye’ye dua etti. Bu da artık siyasi olarak Türkiye’nin kuşatıcılığını ve liderliğini gösteriyor. Bütün ümmet coğrafyasının insanları tarafından cumhurbaşkanı olarak kabul edildiğini belirtiyor. Tayyip Erdoğan’dan önce ülkemizin başına gelenler insanların duasına konu olmuyordu. Türkiye’nin kendi faaliyet alanının ne kadar arttığını gösteren gerçek budur.
Aslında Türkiye dediğimizde tam olarak bunu kastediyoruz.
Belki de 780.000 km²’lik bir toprak modülü üzerine kurulmuş büyük bir vatanın adıdır. Ancak öte yandan Türkiye 3 kıtada hüküm sürmüş bir medeniyetin mirasçılarının yurdudur. Burada ecdadımızın en güçlü olduğu dönemde, 20 asırdan fazla karar verdiği toprakların halklarına ve halklarına sempati duyduğumuzda, onları vicdanlarını temsil eden bir ülke haline getirdiğimizde siz de dualara muhatap oluyorsunuz. oradaki halklardan. Bu nedenle Türkiye sadece kendi vatandaşımızın derdiyle değil, dünyadaki adaletsizliklerle, zulümlerle de uğraşıyor” dedi.
“SADECE HAVAALANI DEĞİL TÜRKİYE’Yİ ABD’YE VERMESİNDEN KORKUYORUZ”
Kılıçdaroğlu’nun ‘Atatürk Havalimanı’nı ABD’li bir şirkete vereceğiz’ açıklamasıyla ilgili olarak, “ABD’de yenen hamburgerler etkisini yavaş yavaş göstermeye başladı. sadece atatürk havalimanında değil türkiyede de türkiyeyi amerikaya bağlayacaklarından endişe ediyoruz bundan korkuyoruz endişemiz bu milletin evlatlarının bir şey yapamayacağını düşünmek milletimize göstermektir şirketlerine, ülkemize ve Türkiye’ye bir şey yapamayacakları tam bir öfke halidir.
En sefil hayat, başkaları için yaşanan hayattır. Kendi ruhunu ve kültürünü kaybedenlerin bu ülkeye verecek hiçbir şeyleri yoktur. Türkiye’nin rotasını çizen, belirleyen ve belirleyen bu millettir. Bu ülkenin yönetimi Ankara, İstanbul ve Türkiye şehirlerinden devam etmektedir. Her fırsatta Türkiye’den bahsetmek ve bir yandan da Atatürk Havalimanı’nın bir ABD şirketine verileceğini söylemek veya iddia etmek tam bir delilik, cahillik ve saçmalık halidir. Böyle bir şey kabul edilemez. Hele burayı ABD istihbaratına eleman yetiştiren bir şirkete bağlamaya çalışmak, onların özel elemanlarının yapabileceği bir iştir. ABD’nin Ortadoğu operasyonlarında kullanılan bir şirkete verecek Atatürk Havalimanı’mız yok. Atatürk Havalimanı bu milletin evlatlarına hizmet etmeye devam edecektir.
“BAŞKALARINA KUTU OLMAK DEĞİL, DÜNYA KONUSU OLMAK İSTİYORUZ”
Teknofest gibi düzenlemeler sonsuza kadar orada devam edecek. Bu ülke için yeni Nuri Demirağlar, Haluk Bayraktarlar, Selçuk bayrak taşıyıcıları ve nice gençler yetiştirecektir. Bu ülkenin güçlenmesi ve büyümesi yolunda yürüyeceğiz. Artık oburların kuyruğu değil, dünyanın kulu olmak istiyoruz. Oburlarının kuyruğu olmaya alışmış ve alışmış olanlar, öğretilmiş çaresizlik içinde olanlardır. Özgürlüğün en büyük düşmanı, üzülen kölelerdir. Bu haldeyken kölelerin aklı hep ABD’ye gidiyor. Türkiye’nin geçmişinde yaşayanlar, Türkiye’nin geleceği hakkında bir şeyler söyleme şansına sahip olabilirler mi? Türkiye gerçeğinden habersiz bir kişinin, sadece yaşadığı ülkenin gündeminden ve geldiği noktadan haberi olanlara hizmet edebileceğine mi inanıyor? söz konusu.
“UÇAK GEMİ ANLAMAYANLAR İÇİN TOGG GİBİDİR”
“TOGG’a üye oldunuz mu?” Sorusuna, “Bu bizim milli gururumuz ve onurumuzdur. Bir vatandaş, ülkesinin ürettiği bir otomobili satın almadığı halde neden gurur duyar? O vatandaşın gururunun nedeni, başarılarının ülkesine sıkı sıkıya bağlı olması, onu sevmesidir.” Bu bayrağı bu vatana taş koyanlara bu millet minnet duyuyor, kimileri alay ederek bu emeği toplumun gözünde küçük düşürmeye çalışıyor.
Bunlar beyhude çabalar ve alınlarında kara bir lekedir. Tabii bakanlarımız ve hükümet yetkilileri sağda toplarla dolaşıyorlar, ürettiğimiz arabanın tanıtımını yapıyor ve ileri teknoloji gelişmiş ülkelerle rekabet edecek bir şeyler yapabileceğini tüm topluma kabul ettiriyorlar. Yoksa TOGG’u vitrine çıkarıp televizyonda duyurduğumuzda siz de tüm dünyaya duyuruyorsunuz. Ancak mermeri delen damlanın gücü değil sürekliliğidir. TOGG’larla gezerken Kılıçdaroğlu Bey gibi özgüvenini kaybetmiş insanlara bakın. Bu ülkede yüksek teknoloji cihazlarla alet yapılabilir. ABD’de teknoloji arayanlara bu ülkede de var diyerek teknolojiyi anlatmaya çalışıyorsunuz. TOGG’da anlayanlar için küçük bir saz, anlamayanlar için ise az sayıda uçak gemisi olmasına rağmen. Ama biz anlatmaya devam edeceğiz.
Yazılmasına gelince, ben milletvekiliyim ve kayıtlı değildim. Vatandaşımızın önüne geçmek istemedim. Alırsak en son alırız. Sade vatandaşlarımız önce alsın kullansın, son şanssa biz alırız. Yöneten bir durumdayız, önce milletimizin menfaatine sunarız. Kardeşlerimizi onurlandırıyoruz. Şimdiye kadar devlet destekli hiçbir kampanyaya ne kendimi ne de çocuğumu kaydettirdim” dedi.